Bir iş fikrinin mükemmel, kusursuz ve ölçeklenebilir olması gerektiğini mi düşünüyorsunuz? Belki de durup bir kez daha bakma zamanı. Çünkü çoğu başarılı girişim, aslında çok daha basit başlıyor. İşte tam olarak bunun bir örneği…

Küçük Bir Çizimle Başlayan Hikâye
New York’ta bir mağazada köşe başında oturup kuyruklu dostlarımızı çizen Ben, her portre için 350 dolar alıyor. 20-30 dakikalık bir çizim karşılığında müşteriler hem bir sanat eseri hem de bir anı satın alıyor. Ben bir yatırım desteğiyle başlamadı, bir “büyüme stratejisi” hazırlamadı. Kalemi eline aldı, çizmeye başladı ve insanlar bunun için para ödemeye gönüllü oldu.
“Olmaz” Dediğimiz Bahaneler
Bu tür hikâyelerden sonra oturduğumuz klişe itirazlar hep aynı:
- “Bu iş ölçeklenmez!”
- “Yapay zekâ bunu bitirir!”
- “Sadece yoldan geçenlere güveniyor, riskli!”
Aslında bu cümlelerin çoğu, bizlere iş dünyasının hep “sonsuz büyüme” ve “yatırım almazsan olmaz” diye öğretildiğini gösteriyor. Gerçekte ilk adım çok daha basit: Birine bir sorun çözüp karşılığında para almak.
Asıl Ders: Küçük Başla, Denemeye Koyul
Çoğu kişi kendi becerilerini hafife alıyor. Dolabı toplarken çevresindekilere yardım eden, WordPress ayarlarını kolayca çözen, ya da birkaç dakikada etkili e-posta yazabilen insanlar… Hepsi birer “küçük iş” olasılığı. Fakat bunlar o kadar doğal geliyor ki “basit” veya “ciddiye alınmaz” diye gözden kaçıyor.
Ben de çizim yapmayı çok kolay buluyor olabilirdi. Ta ki biri ona 350 dolar ödeyene kadar. Bazen “çok kolaymış gibi” hissettirdiğimiz şey, aslında başkası için gerçek bir çözüm demektir.
İlk Adım için Öneri
- Önce hangi alanda çevrenizden sürekli talep aldığınıza bakın.
- O iş için tek bir insana hizmet verin.
- Karşılığında para alın.
- Aynı problemi yaşayan bir diğer kişiyi bulun.
Web sitesine, kartvizite ya da havalı pazarlama jargonuna gerek yok. Yalnızca bir sorun çözüp fatura kesmek yeterli. Gerçek girişimcilik de buradan başlıyor.
SSS
1. Küçük işler gerçekten kazandırır mı?
Evet. Önemli olan devasa pazarlar değil, birinin büyük derdini çözmektir. Ben’in portreleri bunun kanıtı.
2. Ya teknoloji bu işi bitirirse?
Her şeyin yerine dijital çözümler geçmiyor. İnsanlar bazen hikâyeyi, deneyimi ve insani bağı satın alıyor.
3. Ölçeklenmezse ne olur?
Çok müşteri sahibi olmak bir dert değil, aksine büyük bir ödül. Bir adım ötesi, talep artıkça yeni kanallar açmak.
Sonuç ortada: Birilerinin “sorun” dediği şey, başkası için iş fikrine dönüşebilir. Plan yapmaya boğulmadan harekete geçmek, gerçek yolun nereye gittiğini gösterir.